Amacım sizleri sosyallikten ve arkadaşçıllıktan uzaklaştırmak değil.Sıkılmayı sevmeyi hatırlatmaktır.
Selamlar,çoğu insanın sıkılmakta olduğu zamanları yaşıyoruz.Ancak unutmayın ki sıkılmaktan doğacak olan yaratıcılığın değerini bilmek gerekir.Çünkü çoğu zaman sıkıldığımız anlarda artık sıkılmaktan sıkılıp çeşitli aktivitelere yöneliyoruz ve bu durum aslında bizi olduğundan daha çok geliştiriyor.Kim ne ister bilemem ama bildiğim tek şey,herkes herşeyden zaman ile doğru orantılı bir şekilde sıkılacaktır.
İnsanların eğlenceli vakit geçirebilmesi için yaptığı planlar vardır.Kimisi sabah işe gider eve döndüğünde iş hayatı sorumluluğumu bugün tamamladım diyerek kendine yapacak eğlenceli aktiviteler bulmaya çalışır.Bu kişiler sorumluluktan kaçmayan ancak eğlenmeye her zaman aç kişilerdir.Bundan dolayı akşamları yalnız kalmak istemedikleri için istemedikleri yerlerde bulunabilirler.Bu durum da gayet sıkıcıdır.Yani elde var sıfır.Bu arkadaşlarımıza çok sevdiğimWallows-Are You Bored Yet ? şarkısını ısmarlıyorum.
Kimi ise arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi sever,e bunu neredeyse herkes sever.Hızlı zamanlarında olan insanlar,genelde çok sosyallerdir yani çok insan,çok etkinlik,çok seks.Herşey çok keyifli olduğu için bu kişiler sıkılmak nedir bilmezler ancak bu durum zamanla ilişkilendirildiğinde birşeylerin ters gittiği farkedilir.Ne mi?
Arada sırada yalnız kaldığı her an birey sıkıldığını farkeder ve yalnız kalmamak için elinden geleni yapar.Bu durum alışkanlıktan başka birşey değildir.Hergün partilemek kolay bir alışkanlık değildir bağımlılık yaratabilir.Hayatlarına kimsenin karışmayacağını düşünsek bile,böyle bir coğrafyada bu tarz insanların nesli ne yazık ki gittikçe tükeniyor.
Veya kimisi arkadaşlarıyla sıkılmayı yalnızlığa tercih eder,işte bu da kendimce yanlış düşüncelerden biridir.Çünkü ne kadar sıcak bir cümle olsada sonucu herzaman araya soğukluğun girmesi ile biter.İlk zamanlar yapılacak çoğu ev etkinliğini birlikte yaptıktan sonra,farklı arayışlara girmek sıkılmaktan kaçmaya çalışmak zamanla sıkılmaktan sıkılıp birbirlerine sarmak anlamına gelir ve birbirlerinden gün geçtikçe nefret ederler.Küçücük olaylar,devasa mevzulara dönebilir.Dikkat.
Kimisi yalnızlığı tercih eder.En başından beri hiç değişmeden yalnızlığı seven bu tip insanlar asosyalliğin sorunlardan uzak kalmak anlamına geldiğini sanarlar.Sıkılmak ne anlama gelir pek bilmezler çünkü kişi farkında bile değildir.Ve bence tek gayeleri okul notlarında başarılı olmaktır.Ot gibi yaşar gider.
Yaşadıklarının ve yaşanmışlıklarının etkisi ile bunu sonradan tadan insanlar da vardır elbette.Bu tip kişiler ise,ya hayatın onları yorduğunu sanarlar ya zirvede bırakmak istediklerini söylerler ya da artık hayatında yapması gerekenler olduğunu bilir ve yalnız kalmaya mecbur olduklarını düşünürler.
Gördüğünüz gibi herkes her koşulda sıkılıyor.Bundan kaçmayın zamana bırakın o halleder.
Küçük yaşımdan bugüne,kendimi her daim müziğin içerisinde buldum.Bütün duygularımda bana eşlik edip hiç bırakmadı.Gitar ile başladığım bu müzik dolu serüvene,bas gitar ile devam ettim.Daha sonra davul sevdasına tutuldum,öğrendim ve böylelikle ben de bir davulcu oldum.Önceleri sadece dinlemeyi bilirdim aradan zaman geçtikçe dinlemeyi öğrendim.Yapmak istedim,inandım ve yapıyorum.Öğrenmek için ilk olarak internetten faydalandım.Sonraları daha iyi olabilmek için arkadaş edindim.Edindiğim arkadaşlarımla sahnelere çıkmaya başladım.Bugün ev hapsi mağduru olduğumuz için de koltuğa oturmak istedim.Koltuğumun adı Stüdyo Evdekisahne oldu.Bu koltuk müziğin elektronik dünyasını keşfetmemi sağladı. Olay,ne istediğini bilmekteydi.Program dili öğrenmek,yeni,yabancı bir dil öğrenmek gibidir.Üzerinde çok zaman harcanması gerekir.Online eğitimler,internette eğitici videolar ve programı kurcalama ile öğrenilebilir. Ben daha çok kurcalayarak öğrendim diyebilirim.Şimdi ise bazı rap sanatçısı arkadaşlarımız
Caz Selamlar,yıllar yıllar öncesine müziğin çeşitliliğinin tarihi ile ilgili bilgileri günümüz teknolojilerini kullanarak elde etmek çok mümkün ve tabiki ben de insanın içgüdülerinden olan merakın etkisine kapılarak bunu araştırmak istedim. Zamanla müzik tarzımın çokça kez değiştiğini gördüm.Ancak müzik tarzımın değişmesi eskiden dinlemekten keyif aldığım müziklerden artık keyif almadığım anlamına gelmez.Bu tatminlerim ve tatminsizliklerim sonucu dinlediğim her tarz müziğin nerden geldiğini öğrenmek istedim. Ve işte başlıyoruz. Bugünlerde popüleritesi artmış olan müziklerin doğru orantıdaki dinleyici kitlesinin bu ruhu öldürdüğünü düşünüyorum.İkinci Dünya Savaşı sonrasında Amerika'da yaygınlaşan caz müziğin,savaş sonrasında popüleritesi artmış ve günümüze kadar çeşitlendirilerek gelmiştir.Ancak doğal olarak teknolojinin de gelişmesiyle müzik tarzları dallanmış ve genişlemiştir.Fakat görüyorum ki zaman geçtikçe sanatsal ruhun kaybolduğu apaçık ortada ki caz,bizim toplumumuzda gerçek
Kışın hiç arayıp sorulmayan yaz yaklaşınca bir mesajla herşeyin tekrar başa saracağı bu ilişki,en samimi duygulardan vardır.Aşkın en eğlenceli halidir.Yaz aşkları ikiye ayrılır.Birincisi başa saran ikincisi ise yeni baştan başlayan.Başa saran yaz aşkları uzun sürelere yayılan,her yaz dönemli ilişkilerdir.Yeni baştan başlamak ise her yaz farklı yerlerde farklı aşklar demektir. Yaz aşkları için ayrılık kaçınılmazdır ancak en önemlisi anın değerini bilmektir.Son güne kadar yaşanan herşey kutsal niteliktedir.Sabahlara kadar sahilde birlikte vakit geçirmektir. Bu kadar kısa sürede birbirine alışan bu çift ayrılık anı geldiğinde dayak demiş gibi olur.Acaba sürenin kısa olmasından dolayı mı güzel yoksa herşey güzel olduğu için mi zaman kısa gibi geliyor bunu çözemedim. Hayatımın en güzel zamanlarını kesinlikle yaz mevsimi geldiğinde yaşıyorum.Hormonlarım coşuyor adeta.Nedensiz mutluluklarım,bitmeyen enerjim,duygularım ve doğanın bize sunduğ
Yorumlar
Yorum Gönder